Almanya‘nın en bilinen ve beklentisi en yüksek yarışması. Jüride yer alan uzmanlar, bilim adamları ve pedagoglar, bunda, ilk bakışta son derece teorik göründe se aslında pratiğe dayalı 6 kriter geliştirmişler: Ama bu 6 kalite özelliği, okulları farklı bakış açılarından inceleyebilmek için yeterli olmakta. Bunların 6‘sı da aynı ölçüde önem taşımakta olup, ilkokuldan liseye kadar tüm okul türleri için aynı derecede geçerli. Hepsi, iyi bir pedagoji için bir tür önemli sınav niteliği taşımakta. Bu kriterler, 8 yıldan bu yana pratikte kendini kanıtlamış olup, sektörde artık iyi bir okul için vazgeçilmez 6 kriter olarak görülmekte.
Anne-babalar, çocuklarının teşvik görmesini, sevgi dolu bir ortamda eğitilmelerini, arkadaşları olmasını ve inşallah liseye gitmesini isterler. O nedenle de çocuklarının gideceği okulu özenle seçerler.
Anne-babalar için düzenlenen bilgilendirme toplantılarına giderler ve çocuklarının gideceği okulu önceden inceleme şansına sahip oldukları açık kapı günlerine katılırlar. Aileler, o okul senin bu okul benim dolaşıp dururlar, okul orkestralarını dinlerler, gofret ve sosis yerler, kimya laboratuvarlarını ve tuvaletleri incelerler. Komşulara danışırlar ve internette araştırma yaparlar.
Her çocuk, yeteneklerini geliştirmek ve severek öğrenmek olanağına sahip bulunmaktadır
Münster Üniversitesi‘nin yaptığı bir araştırmaya göre anne-babalar, öncelikle okuldaki atmosfere, pedagojik konsepte ve ders metotlarına dikkat etmekteler. Peki ama bunu nasıl değerlendirecekler? Okuldaki gündelik akışı pek azı bilmekte. Bu nedenle de çok azı, iyi bir okulu kötü bir okuldan nelerin ayırdığını bilmekte.
Oysa bir kaç yıldan bu yana iyi okullara verilen bir nevi kalite mührü var ki, o da Alman Okul Ödülü. Bu, Almanya‘nın en bilinen ve beklentisi en yüksek yarışması (ayrıca bkz. 34. sayfa). Jüride yer alan uzmanlar, bilimadamları ve pedagoglar, bunda, ilk bakışta son derece teorik göründe se aslında pratiğe dayalı 6 kriter geliştirmişler: Ama bu 6 kalite özelliği, okulları farklı bakış açılarından inceleyebilmek için yeterli olmakta. Bunların 6‘sı da aynı ölçüde önem taşımakta olup, ilkokuldan liseye kadar tüm okul türleri için aynı derecede geçerli. Hepsi, iyi bir pedagoji için bir tür önemli sınav niteliği taşımakta. Bu kriterler, 8 yıldan bu yana pratikte kendini kanıtlamış olup, sektörde artık iyi bir okul için vazgeçilmez 6 kriter olarak görülmekte.
Anne-babalar da bu kriterlerden birer kılavuz olarak yararlanabilirler. Tıpkı bir pusula gibi. Bu kriterler, anne ve babaların okul seçiminde nelere önem vermeleri gerektiğini anlamalarına yardım etmektedir. Aşırı koruyucu aile olarak öğretmenlere ve okul müdürlerine baskı yapsınlar diye değil, bilakis, konuya ilişkin bilgi sahibi ve soğukkanlı veliler olarak görüşebilsinler diye.
Anne-babaların, hangi okulun çocukları için en iyi okul olduğuna ilişkin kararı, oğulları veya kızları ile beraberce almaları gereklidir.
İleriki sayfalarda iyi bir okul için vazgeçilmez 6 kriterin neler olduğunu ve bunlardan nasıl yararlanabileceğinizi okuyun. Alman Okul Ödülü‘ne lâyık görülmüş olan mükemmel okullardan örneklerle beraber.
Anne-babalar da bu kriterlerden birer kılavuz olarak yararlanabilirler. Tıpkı bir pusula gibi. Bu kriterler, anne ve babaların okul seçiminde nelere önem vermeleri gerektiğini anlamalarına yardım etmektedir. Aşırı koruyucu aile olarak öğretmenlere ve okul müdürlerine baskı yapsınlar diye değil, bilakis, konuya ilişkin bilgi sahibi ve soğukkanlı veliler olarak görüşebilsinler diye.
Anne-babaların, hangi okulun çocukları için en iyi okul olduğuna ilişkin kararı, oğulları veya kızları ile beraberce almaları gereklidir.
İleriki sayfalarda iyi bir okul için vazgeçilmez 6 kriterin neler olduğunu ve bunlardan nasıl yararlanabileceğinizi okuyun. Alman Okul Ödülü‘ne lâyık görülmüş olan mükemmel okullardan örneklerle beraber.
1. Verim
Çocuklar ve gençler, öğrenmek ve toplumdaki yerlerini bulmak isterler; bu insani bir temel ihtiyaçtır. Bu yolda öğretmenleri tarafından demotive edilmeleri ve hatta küçük düşürülmeleri değil, tam tersine desteklenmeleri gerekir. O nedenle, eğer bir okulda çok sayıda öğrenci sınıfta kalıyorsa, hatta okuldan atılıyorsa", bu o okul için kalite göstergesi olamaz. Okul Ödülü uzmanlarının tanımlamasına göre verim, derslere ve notlara göre sınırlanmamakta olup, tersine, öğrencilerin öğrenme şekillerini kendilerinin organize edebilme, ekip ruhu ile çalışabilme, problemleri kendi başlarına çözebilme yeteneklerini de kapsamaktadır. İyi okullarda öğretmenler, normal ders planı dışında örneğin nefesli çalgılar çalanlar sınıfında, tiyatroda veya okuma olimpiyatına katılımda öğrencilere yeteneklerini geliştirme imkânını yaratmaktalar.
Şunlara dikkat edin veya özellikle sorun:
• Okul, örneğin "Vera" gibi eyalet çapındaki verim karşılaştırmalarında hangi sırada geliyor?
• Öğrenciler başarıyla yarışmalara katılıyorlar mı, örneğin "Jugend forscht" (Gençlik Araştırıyor)? Genelde bu tür levhalar doğal bilimler odalarında asılıdır.
• Okul, çocukların okul dışı veya sosyal angajmanlarını takdir ediyor mu? Okulların pek çoğunda verilen belgeler veya ödüller koridorlarda asılıdır.
• Kaç öğrenci sınıfta kalıyor? Kaçı mezun oluyor?
• Bu okulda verim neye göre ölçülüyor; klasik anlamda notlara göre mi, yoksa bunun yanısıra kapsamlı raporlar da var mı? Öğrenciler ve öğretmenler arasında düzenli olarak görüşme yapılıyor mu? Bu görüşmelere anne-babalar da dâhil ediliyor mu?
• Kız ve erkek öğrencilerin kendilerinin belirlediği öğrenme saatleri var mı? Bunlar nasıl düzenlenmiş?
2. Çeşitlilik
Her çocuk bir diğerinden farklıdır. Kimi çabuk öğrenir, kimi ise daha fazla zamana ihtiyaç duyar. Öğretmenler bu farklılığa saygı duyalar ve öğrencilerinin farklı eğitim seviyeleri ile farklı kökenlerine yapıcı bir biçimde yaklaşırlar. Belirleyici olan, tüm çocukların ilerleme kaydedebilmesidir. Anne-babası yabancı olan bir çocuk onların gözünde sınıf için bir yük değil, bilakis bir zenginliktir. Çünkü farklı sosyal yetiye ve bilgiye sahip bir grupta, homojen bir gruba nazaran çok daha fazla partner, örnek alınacak kişi ve yardımcı bulunur. Farklılıklara saygıyla bakan bu yaklaşım ise, neredeyse otomatikman dersin bireyselleştirilmesine yol açar.
Şunları özellikle sorabilirsiniz:
• Öğrenciler karşılıklı yardımlaşıyorlar mı?
• Okul, dersleri zayıf öğrencilere ne tür bir destek sunuyor? Okul tarafından düzenlenen özel ders veya ev ödevlerine yardım gibi olanaklar var mı?
• Okul, özellikle yetenekli öğrencilere ne tür olanaklar sunuyor?
• Bireysel teşvik nasıl yapılıyor?
• İlkokullarda: Öğretmenler çocuğun gelişim seviyesini ölçüyor mu? Programlarında teşvik imkânları var mı?
• Orta dereceli okullarda: Pedagoglar, mesela disleksi gibi zorluklarda yardımcı oluyorlar mı?
• Okul, öğrencilerin farklı kökenlerine değer veriyor mu. Mesela onların anadilinde din veya dil kursları sunarak? Hoşgörü ve farklılıkları konu alan okul projeleri var mı, örneğin çocukların geldikleri ülkeyi tanıttıkları etkinlikler gibi? Yoksa okul idaresi bunu görmezlikten gelerek, göçmen kökenli öğrenci oranını önemsiz bir olgu gibi göstermeye mi çalışıyor?
3. İyi bir ders
Okul Ödülü uzmanlarının tanımlamasına göre, bilgilendiren değil, öğrenmeye imkân sağlayan ve destekleyen ders, iyi bir ders anlamına gelmekte.
Buna göre öğretmenler, ders saati boyunca tahtanın önünde monolog yapmak yerine, metotlarını ustaca değiştirirler ve bunu yaparken de, gözleri her bir öğrencinin üzerinde olur: Öğrenciyi derse katılıma yöneltir ama onu zorlamazlar. Öğretmenler, kız ve erkek öğrencilere onların kaydettikleri ilerlemeler hakkında görüşlerini bildirirler. İyi okulların pek çoğu, öngörülen ders planından kendi „ders planlarını“ ve yeni branşlarüstü projeleri geliştirmekteler.
Şu hususlara dikkat edebilirsiniz:
• Misafir olarak derslere katılıp katılamayacağınızı sorun. Bu soruya alacağınız tepkiden bile pek çok şey çıkarılabilir: Bu, o okulun öğretmenleri için son derece doğal mı, yoksa hiç işlerine gelmiyor mu? Bu imkânın size tanınması halinde, şunları gözlemleyin: Atmosfer nasıl? Öğrenciler mesela bir haftalık plana göre kendi başlarına mı öğreniyorlar? Yoksa hepsi aynı şekilde mi öğreniyor? Öğretmen derste farklı metotlar uyguluyor mu? Öğrencilere bireysel eğitim için zaman bırakıyor mu? Öğrenciler branşlarüstü projelerde görev alıyorlar mı? Sınıf dışında daha başka ders yerleri var mı? Öğrenciler kendi başlarına başka ders malzemeleri ve araçları kullanıyorlar mı?
•
Şunu sorun:
Pedagoglar dersi daha iyi hale getirmek için ne yapıyorlar? Bunda okul idaresinden destek görüyorlar mı? Eğitimciler veya sosyal pedagoglar gibi uzman elemanlar var mı?
•
Tam gün:
Ders, çocuklar zor derslerle aktif etkinlikler arasında geçiş yapacak şekilde ritmli mi?
4. Okul hayatı
Öğretmenlerin, okul müdürlerinin, öğrencilerin ve anne-babaların hepsinin okulda kendilerini iyi hissedebilmeleri gerek. Bunda belirleyici olan,binanın ne kadar eski olduğu veya duvarların yeni boyanmış olup olmadığı değildir. Ödül almış pek çok okulda sınıflar, öğrencilerin yapmış olduğu sanat eserleri ile zevkli bir biçimde donatılmış durumda. Çoğunun bahçesi ve hatta bazılarının hayvanat bahçesi bile var. Kutlamalar ve temsiller de ders yılının akışına ait olaylar. Bunun koruyucu pedagoji ile bir ilgisi yok. Bu türden etkinlikler, öğrencilere performanslarını gösterme ve sorumluluk alma olanağını verdiğinden dolayı, dersi bütünlemekte. Ayrıca iyi bir okul, müzik okullarıyla, müzelerle veya spor dernekleriyle iletişimini canlı tutar.
Okula girdiğinizde, içinizden gelen sese kulak verin:
• Okul, size sıkıntılı bir hal mi veriyor? Okul, açık kapı gününde bir satış gösterisi yapıyor izlenimi mi yaratıyor? Yoksa gerçek bir kulak verme ve ilgilenme mi hissediyorsunuz? Peki çocuğunuz nasıl bir tepki veriyor? Okul hakkında ne düşünüyor?
• İlk izlenim nasıl: Sınıflar hoşunuza gitti mi? Duvarlarda öğrencilerin yaptığı resimler asılı mı, onların yaptığı heykeller sergileniyor mu? Koridorlarda veya kapalı okul avlusunda çiçekler var mı? Yoksa duvarlarda delikler türünden vandalizm izlerine mi rastlanıyor? Tuvaletlere bir göz atmak da o okul hakkında oldukça bilgi verir.
• Şunu gözlemleyin: Öğretmenler ve öğrenciler birbirlerine nasıl davranıyorlar?
• Şunu sorun: Okulda düzenli olarak kutlamalar yapılıyor mu? Gündelik okul hayatında ders yılı süresince okula kayıt ve mezuniyet kutlamaları türünden törenler yapılıyor mu?
• Anne-babalar için de etkinlikler düzenleniyor mu, mesela düzenli olarak yapılan anne-baba kafe buluşmaları gibi? Ya da danışmanlık hizmetleri var mı?
• Tam gün: Kafeterya düzeni nasıl? Ne tür yemekler veriliyor? Kız ve erkek öğrenciler için dinlenecekleri veya gönüllerince gürültü-patırtı edecekleri odalar var mı?
• Ne tür çalışma grupları var? Etkinlikler öğretmenlerin hobilerine mi yoksa öğrencilerin ihtiyaç ve isteklerine mi yönelik? Okul, hangi dış partnerlerle işbirliği yapıyor? Spor dernekleriyle veya o semtteki zanaatkârlarla işbirliği içerisinde mi? Anne-babalar da katılabiliyor mu?
5. Sorumluluk
Kavgalar, günlük yaşamın bir parçası - Okulda da. O nedenle hem öğrenciler hem de öğretmenler için geçerli olacak ve herkes tarafından riayet edilecek net kurallara ihtiyacı var. Genelde sınıflarda öğrenciler tarafından yapılan ve davranış kurallarını gösteren afişler asılıdır. Kız ve erkek öğrenciler sık sık sorun ve anlaşmazlıklar hakkında tartışırlar, mesela sınıf kurulunda. Kavgalarda arabulucu olmayı öğrenirler. Okul Ödülü uzmanlarının tanımlamasına göre, sorumluluk bilincinin verilmesine yönelik eğitim, sadece teneffüste top verme türünden küçük görevlerin üstlenilmesini kapsamakla kalmaz, bilakis, iyi okullarda öğrenciler öğrenme şekillerinden de sorumluluk alacak şekilde eğitilirler: "öğrenme ofisinde" veya "araştırma saatinde" kendi hızlarına göre ödevlerini yaparlar; ödevin üstesinden gelmeye kendileri dikkat etmek zorundadır.
Şunu gözlemleyin:
• Çocukların ve gençlerin sizin üzerinizde bıraktığı izlenim nedir? Kendinden emin bir görünüme sahipler mi? Yabancılarla iletişimleri iyi mi? Oğlunuzla veya kızınızla konuşuyorlar mı?
• Sınıflarda gündelik yaşamda davranış kuralları asılı mı? Bilgi edinin: Okul sözleşmesi veya okul programı var mı? Bu, öğrenciler, anne-babalar ve öğretmenler tarafından mı imzalanıyor?
• Öğrencilerin söz sahibi olduğu sınıf kurulu türünden kurullar ve okul toplantısı var mı? Bu kurullar düzenli olarak toplanıyor mu?
• Öğrencilerin görüşleri öğretmenler tarafından gerçekten ciddiye alınıyor mu? Öğrenciler, öğretmene rağmen kimi zaman - okul yasaları çerçevesinde kalmak şartıyla - sözlerini geçirebiliyorlar mı, örneğin okulda iken cep telefonu kullanımı konusunda?
• Çocuklar ve gençler okul dışında da toplumsal sorumluluk üstleniyorlar mı?
6. Okul gelişimi
İyi bir okul, başkaları istemeden de kendini geliştirmeye çaba harcar. Mesela öğretmenler, elele vererek yeni ders şekilleri ve gerekli olması halinde bunlar için ders malzemeleri de geliştirirler. Karşılıklı olarak birbirlerinin dersine girerler. Yapmak istedikleri reformalarda okul idaresi tarafından destek görürler; iyi bir öğretmen grubunun arkasında her zaman güçlü bir okul müdürü vardır. Onlardan bir şeyler öğrenmek için daha başka iyi okullarda da ağ kurarlar.
Okul müdürünü gözlemleyin:
• Okul müdürüne nasıl bir okul düşündüğünü sorun: Okulun güçlü yanları nelerdir? Neleri daha iyi hale getirmek istemektedir? Okul müdürünün eleştiriye karşı nasıl bir tutum takındığını diğer anne-babalardan öğrenin.
• Okun bir perspektifi var mı?
• Okul gelişimine yönelik bir kurul var mı? Bu kurulda kimler görev yapıyor? Anne-babalar ve öğrenciler de katılabiliyor mu?
• Bu kurulun koyduğu hedeflere ulaşıp ulaşmadığını okul idaresi kontrol ediyor mu? Değerlendirmede kimlerin görüşü alınıyor: sadece öğretmenlerin mi yoksa aynı zamanda öğrencilerin ve annebabaların da mı?
• Okul müdürü öğretmenleri kendisi mi seçiyor?
• Öğretmenler nasıl çalışıyor: tek başlarına mı yoksa aynı yaştaki veya aynı branştaki öğretmenler ekip oluşturuyorlar mı? Birbirlerinin derslerine giriyorlar mı? Okul müdürü öğretmenlere yeni ders metotlarının geliştirilmesinde destek veriyor mu? Öğretmenler düzenli olarak meslekiçi eğitim alıyorlar mı? Okulda kendi odaları var mı? Yeni fikirler katan çok sayıda stajyer öğretmen var mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder